devrimci ben vs danton

23 Şubat 2011 Çarşamba
aslında bu yazıyı alejandro jodorowsky hakkında yazmak isterdim, ancak bir önceki postta değişim kararımı açıkladığımda geleceksınıf nam gizemli şahıs profil resmini değiştir diye bir öneri attı ortaya.resim kendisinin mi acaba diye düşündüm, telif falan isteyip başıma ekşimesin sonra diye açıklama ihtiyacı duydum ve jodorowsky'den vageçtim konuyu danton'a çevirdim.

yıllardır bu profil resmini kullanırım, hatta gerekirse mezar taşıma bile koyarım bu resmi değiştirmem kolay olmaz, değiştirirsem de aşağıdaki resimle değiştiririm belki ara ara çeviririm öncelikle bunu belirteyim.

üç - dört yıl kadar önceydi bu resimle internette karşılaştım bir film afişi olarak görmüştüm kendisini, siz ilk görüşte aşka inanır mısınız, ben gördüm ve aşık oldum bu afişe. korku filmi sandım, değilmiş tanıdıkça daha çok sevdim kendisini, o zamanlar blog yoktu aldım en sevdiğim resimler klasörüme kaldırdım, baktım baktım baktım.... sonra blog açtım, profil resmi koyayım dedim ne olacak diye çok düşünmedim, o geldi aklıma ve o gün bugündür nerde bir profil resmine ihtiyacım olsa benim yanımdadır bu resim. ya da benim yerimdedir.

danton bi fransız devrim kahramanıdır, temsili olan bu resmi kim çizmiş bilmiyorum, belki çok meşhur bir tablodur onu da sanat tarihçileri bulsun, resim aslında çok açık mesaj vermektedir.

danton, danton'u anlatan bir wajda filmidir. ben ise yönetmenlere soyisimleri hitap eden bir bohem, ağzımdan pipom düşmez, kafamda dede şapkası vardır,inanın bana şu anda yatakta uzanmış bu yazıyı yazarken bile.

wajda polak bir yönetmendir. ama en kral polak yönetmen kieslowski'dir.

danton, polak yönetmen wajda'nın çektiği fransız devrim kahramanlarından jacque danton'un idamını anlatan filmidir. evet danton giyotine gitmiştir. hem de bir diğer devrim kahramanı robespierre tarafından gönderilmiştir. robespierre de aynı sonla bitirmiştir hikayesini ve bu resim devrimi anlatır. devrim önce kendi gözlerini oyar. wajda danton'un ölümüne yakın dedirtir ki danton'a: kopmuş kafamı halka göster çünkü onlar buna layık.

devrim güzel bir uyanıştır, satürn gibidir kendi çocuklarını yer, ama bu çocuklar birer umut olurlar ve yüzyıllar sonra bile ölmüş çocuklar konuşulur.

şimdi ben böyle yazınca sanılmasın ki, devrimci ruhluyum, gençlik idolüyüm, miting gülüyüm, direniş sembolüyüm. ben bildiğin düz adamım, 1790 küsurda deselerdi ki dayı dantonu giymişler(giymek:giyotin ile ölüme sebebiyet vermek), öldürmeyip besleyecekler miydi? demezdim elbette, ama muhtemelen allah taksiratını affetsin derdim. ayrıca devrime dair görüşlerimi şu şiirimde belirtmiştim.

neyse diğer profil alternatifim şu: çocuğunu yiyen satürn. bi gün bu resimle ilgili de yazarım.

0 yorum: