trafikten üsküdar manzarası ve valide atik

23 Mart 2011 Çarşamba
az uykulu günler geçiriyorum bir süredir, az uykulu geceler mi demeliyim yoksa. az uykulu geceler alışıldık tempolu gündüzler. havalar artık geç kararıyor ve ben işkolik olma yolunda bu fırsatı kaçırmıyorum. metabolizması allak bullak edilmiş tavuklar gibiyim. saat altı olmuş hava aydınlık diye en az 3 saat çalışacak gücüm oluyor. seviyorum çalışmayı. seviyorum sevdiğim işte çalışmayı. bu hafta içinde ben istemeden büyük bir fırsat geldi elime ve yine ben istemeden büyük bir fırsat gitti. olsun umursamıyorum. elbette nedenleri vardır, belki nedenlerim söylenmiştir bile - belli ki kırgınsın - umursamıyorum çok şeyi. bununla birlikte uykusuzluğumun bir nedeni vardır elbette. epeycedir unuttuğum bazı şeyleri hatırlıyorum bu sıralar. güzel geçiyor günlerim, güzel geçmeli günlerim. klavyedeki nokta tuşu her defasında beni zorlasa da güzel geçecektir günlerim. neden böyle? çünkü..... ben biliyorum, ben bilmezden geliyorum. bu hiç acı değil. insanın kendinden bi şey saklaması hele hiç değil. aklıma geldi sabah serviste işe giderken neden kapkara şiirler yazdığım. sen sorsan o esnada sana söyleyeceğim tek şey şu şiirdi.

1. şiirimiz karadır abiler

kendi kendine çalan bir davul zurna
sesini duyunca kendi kendine güreşmeye başlayan
taşınır mal helalarında kara kamunun
şeye dar pantolonlu kostak delikanlıların şiiridir

aşk örgütlenmektir bir düşünün abiler

2. şiirimiz her işi yapar abiler

valde atik'te eski şair çıkmazı'nda oturur
saçları bir sözle örülür bir sözle çözülür
kötü caddeye düşmüş bir tazenin yakın mezarlıkta
saatlerini çıkarmış yedi dala gerilmesinin şiiridir

dirim kısa ölüm uzundur cehennette herhal abiler

3. şiirimiz gül kurutur abiler

dönüşmeye başlamış beşiktaşlı kuşçu bir babanın
taşınmaz kum taşır mavnalarla Karabiga'ya kaçan
gamze şeyli pek hoş benli son oğlunu
suriye hamamında sabuna boğmasının şiiridir
oğullar oğulluktan sessizce çekilmesini bilmelidir abiler

4. şiirimiz erkek emzirir abiler

ilerde kim bilir göz okullarına gitmek ister
yanık karamelalar satar aşağısı kesik kör bir çocuğun
kinleri henüz tüfek biçimini bulamamış olmakla
tabanlarına tükürerek atış yapmasının şiiridir

böylesi haftalık resimler görür ve bacaklanır abiler

5. şiirimiz mor külhanidir abiler

topağacından aparthanlarda odası bulunamaz
yarısı silinmiş bir ejderhanın düzüşüm üzre eylemde
kiralık bir kentin giriş kapılarına kara kireçle
şairlerin ümüğüne çökerken işaretlenmesinin şiiridir.

ayıptır söylemesi vakitsiz üsküdarlıyız abiler

6. şiirimiz kentten içeridir abiler

takvimler değiştirilirken bir gün yitirilir
bir kent ölümünün denizine kayar dragomanlarıyla

düzayak çivit badanalı bir kent nasıl kurulur abiler?


işte budur söyleyeceğim, işte bu yüzden şiirimiz karadır.

0 yorum: