post mortem

9 Nisan 2011 Cumartesi
ömrü hayatımda iki kere istanbul film festivali esnasında istanbuldayım. daha önce hep vizelerle çakıştı 2006 ya da 2007 yılı hariç. bubble diye film görmüştüm biricik festival aktivitemde hiç sevmemiştim. toy gençlikten beri hep anlamı vardı istanbul film festivalinin, ilk film hezimetti. aradan yıllar geçince bu sene artık istanbulda yaşayan bir birey olarak içim kıpır kıpır seçmiştim filmlerimi, ama bu sefer de iş var güç var, öğrenciliğin bohemliği old and gold days denilen cinsten. hafta sonu olacak seçilmişler, mümkünse rexx'te olacak. aldım biletimi günler öncesinden, filmin adı morg görevlisi ya da post mortem. yönetmeni, oyuncuları falan olayın trivial kısmını imdbden bakarsınız.

filmin karakteri çirkin, yalnız, zayıf bir adam. otopsilerde doktorun söylediklerini yazıya döküyor. adı mario. dimağlarımıza kazınmış super mario'dan öylesine uzak ki. şili'de allende'nin öldüğü yılda geçiyor. darbe esnasında. ama politik metni altta çok iyi işlemiş, siyasi bir film değil. kör göze parmağım misali bir şeyler dayatmıyor. karaktere odaklı. mario'ya, karşı komşusu olan dansçı kadın nancy'i seven mario'ya... mario kendi halinde, mario yalnız, mario uyumsuz... dünyadan değil sanki. kendisiyle yatmak isteyen bir kadını reddedip, evine gidip otuzbirini çekecek bir karakter. sevgilisi sandığı,sevgilisi saydığı kadın tekrar dans etsin diye arabasını verebilecek bir karakter aynı zamanda. yüzü hiç değişmeden duygu patlamaları yaşayan bir karakter. filmde bir sahne vardı beni etkileyen, mario'nun evine geliyor nancy ilk defa, mario yumurta ve pilav yiyor o esnada ve nancy için de yapıyor bir tane. sonra nancy durduk yere ağlıyor. ağlıyor, ağlıyor,ağlıyor... mario'da ağlamaya başlıyor. bu sahneden etkilendim. sonra cima ediyorlar, erotizmden en uzak sevişme sahnelerinden birisiydi. insan durduk yere neden ağlar, bilemedim bunu. anca yıllar önce ölmüş anneannesi aklına gelince ağlamalı insan.

filmi anlatmayacağım uzun uzun, mario'yu sevdim sadece bunu bilmek yeterli. mario gibi kendi halinde olmak lazım. sevdiğin kadını öldürsen bile kendi halinde öldürmek.

0 yorum: