deney

17 Mart 2012 Cumartesi


kaderimiz yazılmıştır

şimdi dillerimizi kesiyoruz
ve sonsuza kadar birbirimize
"seni seviyorum"
demeyeceğimize dair söz veriyoruz

sonra dudaklarını
dudaklarıma dokunduruyorsun
acı içinde öpüşüyoruz

görüyor musun sevgili
-gözlerimiz neyse ki açık-
hem lal olduk aşktan
hem kan kardeşi

tanrı simülasyonu

10 Mart 2012 Cumartesi

yaratılacak bir tür hayal etmenizi rica ediyorum. karbon bazlı yahut bilmem ne bazlı bir tür. konuşuyor, düşünüyor, bazen düşünmeden konuşuyor, duygulanıyor, bilinç sahibi, iç güdüsel olarak değil iradesiyle kararlar alıyor, aletler yapabiliyor falan filan. bu türün bir kontenjanı var yaşayacakları yerde. sayısı kaç olsun? bin olsun diyelim. beşyüz dişi beşyüz erkek olacaklar. biyolojik özellikleri hepinizin bildiği başka bir türün aynısı olsun. hani şu dünyada yaşayan. hayatı devam edebilecekleri ortam da aynı olsun hatta. bunları hep daha basit olsun ütopyamız diye yapıyorum. bu türe tanrı bir seçenek sunuyor belli bir olgunluğa erişince. diyor ki: ya ölümsüz olacaksınız ya da üreyebileceksiniz. ikisinden de dönüş yok ve ne seçtiğinizi sizden ve benden başka kimse bilmeyecek. kimin ne seçtiğini de bilemeyeceksiniz böylece. bu sırrı koruma altına alabilecek güçteyim. ölümsüzlüğü seçerseniz hiç bir koşulda ölmeyeceksiniz ancak üreyemeyeceksiniz hiç bir şekilde. üremeyi seçerseniz ürediğiniz anda öleceksiniz. doğum kontrolünde serbestsiniz ancak hile yapamayacaksınız ve bir erkek aynı anda iki kadını hamile bırakamayacak. ve eğer üremeyi seçerseniz bir gün mutlaka üreyebileceğiniz uygun ortam sağlanacak -tabi bu mümkünse, sadece tanrı bilir-; üremek için bir kadın bir erkek gerekeceğinden doğacak çocuklar ikiz olacak birisi kız birisi erkek. ve siz öleceksiniz yerinize onlar geçecek. böylece nüfus asla değişmeyecek belli bir yaşa gelince onlar da aynı seçimi yapacaklar korkmayın. hepiniz eşitsiniz aynı yaşta görünüyorsunuz hepiniz güzelsiniz hepiniz güçlü hepiniz tıkır tıkır işleyen organizmalarsınız hiç bir kusur, arıza, defo yok. seçiminizin bağlayıcılığı dışında tamamiyle özgürsünüz kararlarınızda. içgüdüsel tek şey var; kimseye söylemeden seçiminize uygun hareket etme güdüsü. ve şimdi senaryoları düşünmeye başlayın, herkesin ölümsüzlüğü seçtiği ya da sadece bir kişinin üremeyi seçtiği senaryoları. belki de tüm kadınlar ölümsüzlüğü seçmiştir ve tüm erkekler üremeyi. ya da tam tersi bir cinsin ötekisinin seçimini mahvettiği. ya da sadece bir kadın ve bir erkeğin üremeyi seçtiği. o kadar ölümsüz arasından doğru kişiyi bulmak gerekecek. sonra kendinizi düşünün siz bu türden olsaydınız hangisini seçerdiniz size sorulduğunda.

hayat veren mi, hayatta kalan mı?

uzun siyah adama saygıyla

8 Mart 2012 Perşembe

lütfen adımı ağzınıza destursuz almayınız. çünkü destur demek çok güzel. lisedeyken fonetik basket diye bir haftalık gazete vardı güzel isimli basketbol oyuncularıyla ilgili bir mecmuaydı. mecmua demek destur kadar olmasa da güzel. en sevdiğim basketbolculardan birisi manute boldur. çünkü manute bol yaptığı iş ile uyum içinde birisidir. nerden baksan zengin uyak.

derleme

5 Mart 2012 Pazartesi


kimseler yokken civarlarda bu blogu açtığımda deme dediğim pek çok denmişti burada. kimseler yoktu o zamanlar. hoş gene kimseler yok. yalnızlıktan ölünür mü ki? buyrun okuyun gene.

ne gökyüzü var ne evren dedi adam
sadece kağıt var bırakınız yazsınlar,bırakınız yazsınlar

benden farklı olmalısın ki dedi kadın
yanındayken yalnız kalabileyim

o kadar çok konuşmalıyım ki dedi adam
insanlar neden sustuğumu anlamasınlar

yanına gelme ihtimalim oldukça dedi kadın
yalnız kalmak neden kötü olsun ki

rus ruletinde kaybettim ben dedi adam
daha neyi kazanabilirim ki

ruhum yaşlılık hastası dedi kadın
bedenimden önce ölecek

öyle içime işlemelisin ki dedi adam
bakanlar yalnızca beni görsünler

bir yelkovan daha kaydı dedi kadın
gökyüzüne baksana zaman bizim için geçiyor

ruhumu kurtarmalıyım dedi adam
ama önce bedenimden vazgeçmeliyim

neden gitmiyorsun dedi kadın
hala seni seven birileri varken

seni seviyorum demek istemiyorsam dedi adam
sevmekten fazlası olduğundandır

seni öldüreceğim dedi kadın
insanlara anlatacak bir hikayem olması için

geleceğimi çaldın dedi adam
bırak bari hayallerim kalsın

kendinle yüzleşmek istiyorsan dedi kadın
önce kendinden dışarı çıkmalısın

baksana dedi adam hiçbir şey yazamıyorum
ya duygularımı kaybetmiş olmalıyım ya da hayallerimi çaldırmış

yıllarca okuduktan sonra yazmak dedi kadın
yıllarca yaşadıktan sonra ölmeye benzer

seni özlediğimde ne yapıyorum biliyor musun dedi adam
zamanı daha büyük dilimlere bölüyorum

tanrının bir sesi varsa dedi adam
o ses edith piaf'ınki olmalı