kritik kararlar

8 Mayıs 2012 Salı
çin yapımı bir hayat satın aldım bugün. günlüğü 2 doların altında çalışan işçilerin yaptığı bir hayat. piyasadaki orjinallerinin birebir aynısı. ağlıyor, korkuyor, seviyor, seviliyor hatta uslu bir çocuk olursa şirinleri bile görebiliyor. bu sabah karar verdim, gözlerimi açtım bu hayatı değiştirmeliyim dedim. komodinin üzerindeki sigaraya uzandım. sigara içmiyordum. oysa ki pek çok arkadaşım içiyordu. bazıları kaçak sigara içiyordu. bu hayatı değiştirmeliyim dedim, pantolumun cebine elimi attım. ben paramı hep cebimde taşırım. baktım çok fazla param kalmamış 20 lira biraz da bozuklar. 10 lirasını apartman aidatı olarak verecektim. 10 liralık bir hayat satın alabilirdim. ancak o fiyata orjinal hayat bulmak zor. sonra evin az ilersindeki milyoncu geldi aklıma. orada çin malı olan her şeyi ucuza bulabiliyordum. -leğen hariç; çünkü pahalı leğen diye bir şey olmaz- bugün bu hayatı mutlaka değiştirmeliydim. gittim henüz açılmamıştı. bir peynirli poğaça aldım bozukluklarla bir de çay. açılana kadar karnımı doyurdum. uzmanlar ve her şeye söyleyecek bir şeyi olanlar, kahvaltının en önemli öğün olduğu konusunda hemfikirdi. dükkan açılmıştı. hayatlar nerde dedim çalışan kıza. boş boş baktı bir süre, uyku mahmurluğu dedim. hayatlar dedim. alt katta dedi. benimle inmeye tenezzül etmedi. indim çin yapımı hayatların arasında rengi ve modeli hoşuma giden bir hayatı aldım. etiketinde 7 lira yazıyordu. hem asal sayı hem ucuz. kasaya gittim, bir adam vardı. ödedim parasını. bozulursa getiririm dedim. her zaman abi dedi. eve geldim ve hemen kutuyu açtım. sabahtan beri o hayatı yaşıyorum. seri üretim...

0 yorum: