avaz avaz

10 Eylül 2012 Pazartesi
ölüyorum dedim
kalk getir dediler
neyi dedim
kelime-i şahadet dediler

can havliyle bir kalktım
koşmaya başladım
öyle öyle kaçmışım cennetten
öyle öyle kaçmışım cehennemden
öyle öyle kaçmışım araftan
burası muamma

yakalayamadı beni azrail
döndüm arkamı
ben dedim senle nasıl oynanır bilirim
çok bilgiliyim ben
yedinci mührü de izledim
deli dumrul'u da
haha dedi azrail eksiğin var benden yana
sen öyle san dedim
okudum onu da bilirim efrasiyab kim
koş bakalım cahil dedi
bir gün kesişecek bu yollar

arkama baktım
azrail yoktu
önüme baktım
yepisyeni bir hayat
ellerimle cebimi yokladım
ceplerim boştu
karnım aç
abi dedim yoldan geçen gevrekçiye
he asked me where i was from
kahire dedim
i m the purple rose of cairo

güldü gülüştük
gevrek gevrek güldün gevrek ver şimdi
uzattı bi tane kemire kemire yürüdüm yolda
baktım olmayacak böyle
azraile posta koymak zor
elde yok avuçta yok
telif haklarımı sattım
şerefine şiirler yazdım
resimler yaptım
kazandığım tüm parayla
hayatıma kumarlar oynadım
beşi beş liradan beş mermi doldurdum altıpatlara
birini kafama beşini havaya
hooop geldi mi yirmibeş lira
günde beş kere yapsam iyi para
masrafı yok
akarı kokarı yok
bir mermiye para gider
ölürüm de vermem canımı

2 yorum:

N.Narda dedi ki...

İkinci kez okunmayı hak ediyor :)

la petite mort dedi ki...

öyle deyince ikinci kez okudum. sevdim ben de.