çığrından çıkmış bir okul müsameresi

17 Aralık 2014 Çarşamba
ben çok programlı adamım vesselam. sabahları açılış istiklal marşı. daha sonra üç a sınıfından melis danişmend onyedi aralık şiirini okuyup yerini günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapmak üzere müzik öğretmenimiz nesrin sipahiye bırakacak. böylelikle onu ve yeşilçam melodramlarını yad edeceğiz. gözlerimizde bir damla yaş bırakmazsa olmaz. işte tam o anda tüm ilk okul talebeleri olarak travmatik bir çocukluk anısı, depresif bir ergenlik ve intihar ile son bulan bir orta yaş ile kutsanacağız. aramızda uyuşturucu bağımlılığı sebebiyle genç yaşta aramızdan ayrılan arkadaşlarımız ise cabası. en sigara içmeyecek olanlarımız ketum bir gecede birimizin getirdiği o taşlarla garip hayallere dalıp, ertesi gün sabah işe yetişip yetişmeyecekleri telaşından bir süreliğine uzaklaşacaklar. nesrin öğretmenimize bu güzel konuşma için teşekkür edip yerini okul müdür muavinimiz ayten hanıma bırakacaklar. daha modern çizgilerle daha enstrümanlı bir ses ile yüreğimizi burkup bizi oradan oraya savuracak. ilk okul öğrencileri olarak az alan kapladığımızdan insanlar aleminde, yitirilişimiz görmezden gelinecek. böylelikle sıranın arkasında kalan ve hayat sırasının da sonlarından kurtulamayacak olan varoş çocuklarının da en varoşuna bakıp kendimizi şanslı sayacağız. aramızdan hiç doktor, avukat, pedagog çıkmayacak. onun yerine bolca hasta, suçlu ve şiddet meyyallisi çıkacak. en çıkmışımızı alıp linç edeceğiz. biz iyi birer birey olmayı asla öğrenemeyeceğiz ancak iyi birer birey olmuş gibi davranmayı mutlaka öğreneceğiz. ardından bir b sınıfının öğrencilerinin düzenlediği sema gösterisinde canımız sıkılacak. işte tam orada dinle imanla felsefeyle ve tüm moral şeylerle aramıza mesafe çekeceğiz. haktan geleni halka vermeyi değil, torbacıdan geleni gözden kaçırmayı öğreneceğiz. havaya sıkılan bir el ateş sesiyle bir a sınıfının sevimli semazenleri ve dedesi dahil olanca vakurluğumuzla sesin geldiği yöne bakacağız. o esnada aramızdan en ve ilk defa ünlü olan bir arkadaşımızla tanışacağız. dört c sınıfından ceydanın öğlecilerden ceydanın okulun karşısındaki evinin balkonundan düşüşüne tanıklık edeceğiz. siren sesleri ve küfürler eşliğinde oradan uzaklaştıralacağız. aklı sıra daha az acı çekeceğimizi düşünen büyüklerimiz tarafından. illa ki öyle olacak, bir çocuk neden büyür yoksa.

0 yorum: