duyuyor musun bazen çok özlüyorum koşuşturmacanın arasında, içim kaplanıyor bir sıcaklık ile sanki ağzımı açsam ejderha misali, ağzımı açamıyorum. kimseye diyemiyorum nasıl özlediğimi, yanmasınlar diye.
emniyet genel müdürlüğünün mesajına heyecanlandım bugün. egm olduğu için değil. egm
olmayabilir diye. ya da vodafone'nun şebeke mesajları. çok heyecanlandırıyor beni. hele birileri aramayagörsün elim ayağıma dolanıyor. taa ki telefona bakana kadar.
zil çaldı hayırdır dedim dışımdan. keşke dedim içimden. keşke sen gelmiş olsan. yapmazsın biliyorum ama keşke sen gelmiş olsan. elektrikçi gelmiş.
öğle arasında bugün deniz kenarı bir kafeye gittik üsküdarda iş insanları ile. gelemeyeceğim dedim. seninle gelemeyeceğim buraya. gelemeyeceğim çünkü biz gittik.
nargile içesim var bir süredir. hatta marpucu ağzıma bağlasınlar yaşam destek ünitesinin nefes hortumu misali. belki daha rahat nefes alırım.
orhan veli dediymiş vakti zamanında. düşünme arzu et sade bak böcekler de öyle yapıyor ile birlikte. öyle bir havada gel ki vazgeçmek mümkün olmasın. yanlış havada gelmişim sana.
gelgitlerle başlayan hayat bu yazıya da hep gelgitlerle mi yansıdı ne. ya da daha çok gitlerle. keşke gelgellerle başlasaydı hayat. hiç gidilmezdi o zaman.
to do list
27 Eylül 2010 Pazartesi
riga'ya gitmek
bir kez daha helsinki'ye gitmek - söz verildiği gibi-
kanatçı haydar'a gitmek
medrano sirkine gitmek
kabak koyuna gitmek
hep yalnız uyanmak - saçla oynayamamak
chuck'ın yeni sezonunu izleyememek
dreamers hakkında konuşmamak
blog yazamamak
hiç bir şeyden tat alamamak
kimselere öldüğünü söylememek
hep yalnız uyanmak - saçla oynayamamak
selvuşkayı can'sız bırakmak
kim bilir bir daha ne zaman ağlamak
yaşamak gereği mutlu olmak
mutlu olmak gereği gülmek
güzel olmak
hep yalnız uyanmak - saçla oynayamamak
özel olmayı istememek
gerçeklerle bir daha yüzleşmek
ağlayarak traş olurken jiletin yanlışlıkla kaymasını istemek
jiletten korkmaya devam etmek
ölümden korkmamaya devam etmek
hep yalnız uyanmak - saçla oynayamamak
bir yerden yüklü miktarda para beklemek
o parayı tek başına harcamak
o parayı tek başına harcamamak için istememek
bir yerden yüklü miktarda para beklememek
film ekimine en az iki katılımla tek başına gitmek
hep yalnız uyanmak - saçla oynayamamak
8174 gün daha nefes almak
kesif bir barut kokusu
özel olmayan güzel bir hayat
güzelliklerin girdiği güzel bir hayat
1 hayat - 1 hayatsızlık
1 hayal - 1 hayal daha
kaç olmak
1 olmak
1 birini seven iki kişinin soba varsa tabi o zamanlar sobanın karşısında kestane pişirdiği tarih (12.02.2033)
kesif bir barut kokusu
bir kez daha helsinki'ye gitmek - söz verildiği gibi-
kanatçı haydar'a gitmek
medrano sirkine gitmek
kabak koyuna gitmek
hep yalnız uyanmak - saçla oynayamamak
chuck'ın yeni sezonunu izleyememek
dreamers hakkında konuşmamak
blog yazamamak
hiç bir şeyden tat alamamak
kimselere öldüğünü söylememek
hep yalnız uyanmak - saçla oynayamamak
selvuşkayı can'sız bırakmak
kim bilir bir daha ne zaman ağlamak
yaşamak gereği mutlu olmak
mutlu olmak gereği gülmek
güzel olmak
hep yalnız uyanmak - saçla oynayamamak
özel olmayı istememek
gerçeklerle bir daha yüzleşmek
ağlayarak traş olurken jiletin yanlışlıkla kaymasını istemek
jiletten korkmaya devam etmek
ölümden korkmamaya devam etmek
hep yalnız uyanmak - saçla oynayamamak
bir yerden yüklü miktarda para beklemek
o parayı tek başına harcamak
o parayı tek başına harcamamak için istememek
bir yerden yüklü miktarda para beklememek
film ekimine en az iki katılımla tek başına gitmek
hep yalnız uyanmak - saçla oynayamamak
8174 gün daha nefes almak
kesif bir barut kokusu
özel olmayan güzel bir hayat
güzelliklerin girdiği güzel bir hayat
1 hayat - 1 hayatsızlık
1 hayal - 1 hayal daha
kaç olmak
1 olmak
1 birini seven iki kişinin soba varsa tabi o zamanlar sobanın karşısında kestane pişirdiği tarih (12.02.2033)
kesif bir barut kokusu
bir ölü iki
22 Eylül 2010 Çarşamba
"bardağın dolu yarısını görmüyorsun"
yarım bardak olacağına
yarim sen olaydın
yarım bardak olacağına
yarim sen olaydın
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)