ağlantı

29 Kasım 2011 Salı
sevgili eski sevgilim,
seninle eski sevgili olalı beri üç tane daha eski sevgilim oldu, hayatıma bir megadeth bir tane de blind guardian girdi. senle eski sevgili olalı beri hep hayallerini kurduğumuz panelvanı alıp, plasiyerlik yapmaya başladım. ve artık boğazın kenarındaki yapıda değil, boğazın içindeki yapıda çalışır oldum. beni kız kulesinin resmi hikayesi yapma kararı sadece belediyenin değil turizm ve kültür bakanlığının da desteklediği bir maceraydı. ve artık boğazın içinde çalışırken bir sonraki kariyer hedefim, lüfer olup içki masalarını şenlendirmek oldu. sevgili eski sevgilim, senle ben eskileştiğimizden beri altıyüzyetmişdört film izledim ve bunların beşyüzseksenbirtanesi bilimkurguydu. bilimin kurguyla buluşması ben de zaman makinesi icat etmem için muhteşem bir istek uyandırdı. bu sebeple sanırım, zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım kurslara kayıt oldum. en sevdiğim kurs saatlerce tavan izleme kursuydu. bu kursta hiç arkadaşım olmadı çünkü herkesin burnu havadaydı. fakat tavanda garip desenler hayal etmek çok güzeldi. seninle eski sevgilileli beri üç tane üniversite bitirdim ve herkesin iç geçirdiği bir burs kazandım. bursumu nerde kullanacağımı ben dahil herkes merak ediyordu ki, hemen tüm okullardan kabul alan ben en çok istediğim okula giderken gözümü bile kırpmadım. kamboçyada okumak hayatın en büyük keyiflerinden birisiymiş ve peygamber çiçeği sandığımız gibi peygamberlerin düğünlerinde attığı çiçek değilmiş. sevgili eski sevgilim dün gözlerimi kapadığımda sana aşkla söylediğim tüm naif sözlerin yalan olduğunu hissettim. aşk gibi bir barbarlığı yaşarken nasıl olur da bu kadar naif olabiliyordum, bu ikiyüzlülüğüm için beni bağışlarsın umarım. iki kere dünya af örgütünden af diledim bu sebeple ve dilekçelerim cevapsız kaldı. sanırım kendileri manevi dünyaya dokunmuyorlar. sevgili eski sevgilim biz gideli beri değişmeyen tek şey fotoğraf ve tiyatro tutkum oldu. ve aşağıdaki fotoğrafları senin için çektim. tiyatro ise.....

halüs karataş

21 Kasım 2011 Pazartesi

suyu aramak yetmez su da arar bulur seni demişti bir arkadaşım evvel zaman içinde. boğuldu öldü suda bulamadılar cesetini. çok da sufistike birisiydi. allahın rahmet eylemiş olmasını sanıyoruz ailecek ve her onu yad ettiğimizde boş vakitlerimizde yaptığı esprileri hatırlayıp buruk bir şekilde gülüyoruz. bir an bile aklımıza gelmeyen şey kendisinin sağır dilsiz olduğu gerçeği.

benim hiç arkadaşım ölmedi, bir tanesi benden daha sonra sünnet olmuştu onu saymıyorum. zaten ondan sonra tanıdığım tüm arkadaşlarım halihazırda sünnetliydi ya da sünnete ihtiyacı yoktu.

bugün balık burcu bir kadına - lüferdi sanırım - seni seviyorum dedim, bir dakika sonra unuttu. o yüzden balık burcu kadınlarını sevmemeye karar verdim. fil burcu kadınları sevmeye eğilimliyim. duyurulur. ikizler burcu bir kadına ise saatlerce yanlış isimle hitap ettim. ah ebeveynler illa kafiyeli isim koymak zorunda mısınız? leopar burcu bir kadın kadar seksi olamasa da tiner burcu kokainmanlarını sevişmek için ideal bir eş olarak seçtim. duyurulur.

geçireceğim ilk uçak kazasında ölecek kadar güçsüzüm. bu yüzden umatemden yardım isteyen bir mail attım. bana lsdyi bırakmamı söylediler. onlara zaten bıraktığımı ancak nereye bıraktığımı hatırlayamadığımı söylemek zorunda kaldığımdan sanırım. bir grup eşkalini tespit ettiğim polis, evime misafir oldu ve her yeri aradılar.hiç bir şey bulamadıklarından beş dakika kadar sonra lsdyi dilimin üstüne bıraktığımı hatırladım. oysa onun rocco strip olduğu konusunda emindim. geçireceğim ilk uçak kazasında, uçaktan uçağa atlarken şarjör değiştirebilecek kadar hayalperestim.


dans

15 Kasım 2011 Salı
hiç bir fırsatı kaçırmadığımdan olsa gerek
insanlar bana fırsatçı diyorlar

oysa aynı insanlar hiç bir balığı kaçırmadığımdan
bana balıkçı demiyorlar

duam olsun sana tanrım
günün birinde ben de balık tutayım

bilinçaltı reklamı

14 Kasım 2011 Pazartesi

şiddet;
en son isteyeceğimiz şeydi.

peygamber;
gökten inen bir kağıt yumağına baktı
"yaz kızım istekleri sondan başa gerçekleştiriyoruz"

ücret karşılığı yaşanır

13 Kasım 2011 Pazar

barbar bir kuzey kavmi gelip
köylerimizi yakalı beri
kimse türkü yakmamıştır bu topraklarda
iki yangına nasıl yer versin kalplerinde bu insanlar

kan sesleri kılıç seslerini bastırır mı ağalar
ben duydum bastırırmış
şimdi selahattin eyyubi olsaydı burda
içinde tüm aysel geçen şiirleri bir bir okurdu size
gözleriniz dolmaktan
kulaklarınız kan seslerini duymazdı

ama ne şanstır ki güzelim
selahattin eyyubi en çok lazım olduğu anda
bir türlü gelemeyendir

üçüncü şahsın şiirine fena halde benzemektedir

birinci şahsın şiiri

ben
biz
olalım mı

oldu mu bence oldu

4 Kasım 2011 Cuma
zemberek; sadece saatin geri alınmasına değil, zamanın durmasına da yol açar. bu yüzdendir ki;zehir zemberek sözler, zehirden arındırır söyleyeni...

oldu mu bence olmadı

zemberek
sadece saatin geri alınmasına değil
zamanın durmasına da yol açar
bu yüzdendir ki
zehir zemberek sözler
zehirden arındırır söyleyeni