adamın biri

17 Ocak 2013 Perşembe


hüznün melankolik orospusu
şiirlerden şarkılara
şarkılardan şiirlere
şiirlerden şarkılara
...................................................
bir döngünün çevresinde dolanıp duruyorken
saatlerimiz sıfırüç:elliyediyi gösteriyordu
asla ve asla sıra bozulmamıştı
saat yirmiüç:ondokuzdan beri
asal sayılara hayran bir adamın
hoyratça yazdığı beyhude aşk şiirlerinden
beyhude yazılmış aşk şarkılarına kadar

aldatılmak ve beklemek ikisi de aynı demişti adam
hem şiirinde hem şarkısında
sıra asla bozulmamalıydı
göğe doğru bir ip sarkıtılmalıydı
-bilimsel yanlış-
-etimolojik yanlış-
sarkıtmak aşağı doğrudur
-dini doğru-
-travmatik doğru-
adam tanrıdır

hüznün melankolik orospusu
huzur doluyordu bu loopta
ruhunu huzur karşılığında satıyordu
göğe doğru ip sarkıtan adama
aşk ver bana diyordu
ipin ucunda olsun
halka yapıp boynuma dolayacağım
sen ruhumu alacaksın
ben huzrumu

inleyen nameler

15 Ocak 2013 Salı


ablacığım seni bazen öyle özlüyorum ki. keşke diyorum yanımda olsaydın da seninle birlikte ağlasaydım. keşke diyorum kabille habilin hikayesini ilk sen anlatmış olsaydın bana ve en incelikli aşk şiirlerini sen söyleseydin. sokaklarda büyümeseydim senin sözlerinle büyüseydim. ablacığım keşke sen benim ablam olsaydın da kimbilir kimlere abla olmasaydın. o zaman sana ibranice ninniler söylerdim. onu kağıda kaleme değil sana anlatırdım. sen melankolik bir abla olsaydın ve ben sana yetmişlerin disko müziklerini çalsaydım. balkondaki fesleğenlere elimi sürüp burnuna yaklaştırsaydım sen uyurken. sen argo olsaydın bana küfürler etseydin. senin üniversiteyi bitirdiğin sene ben başlasaydım okula. burs kazandığında yurtdışında sırf benim için gitmeseydin. uçaklar düşer insanlar ölür ve senin binmediğin uçaklar düşmeseydi. insanlar ölmeseydi. yıllar sonra cesedi bulunan bir arp sanatçısı olmasaydın. ağlamasaydık hep birlikte ardından ikinci kez. sen bana filozof demeseydin ben sana konqurer. sen ingilizce sevmeseydin ben rus kadınlara para vermekten vazgeçmeseydim. yokluğuna sarılıp teselli olmasaydım kendimce. mekkenin fethini birlikte kutlasaydık her sene. sarhoş olup birlikte sızsaydık o koltukta, bu koltukta. elektrikli soba senin yüzüne değil benim yüzüme vursaydı. kalkıp kapatırdım. oysa sen beyin kanaması geçirmek için çok beyinli bir ablaydın. ben ise beyni kanamayacak kadar beyinsiz bir kardeş. keşke babama durumu izah etmekte güçlük çekmeseydim. ne yapalım baba demeseydim. şofben bu işte demeseydim. sınavım iyi geçmişti oysa demeseydim. ablacığım sen okuma yazma bilseydin biz sümerlerden önce yazıyı bulup tarih kitaplarına adımızı yazdırsaydık. sümerleri en çok adından ötürü sevseydin ve bana oğlum olursa adını sümer koyucam deseydin. eve gelen kızlara puding yaptırsaydım sen de soğumasını beklemeden yeseydin. en çok çilekli pudingi sevseydin. regl olduğunda yanına yaklaşamasaydım. odunsu bitkilerin birinin üstünden düşmeseydin küçükken ve bu sende kalıcı hasara yol açmasaydı. renkli hayatlarımız olsaydı gözlerimiz gibi, sen en çok sarıyı sevseydin ve ben sana sarı ihanetin rengidir deseydim. ben bir hainim diye dövme yaptırsaydın sol bileğine. bunun için latince öğrenmeseydin. çeviri sitelerine baksaydık. ablacığım seni o kadar çok özlüyorum ki. keşke israilin en küçük şehrine turistik gezi planları yapmasaydın. belki o zaman bazı arabalar hatalı sollamazdı ve içinde sen olmazdın o arabanın. ablacağım seni çok özlüyorum. keşke doğsaydın ve bunların hiçbirisi olmasaydı. bence sen dünyanın en incelikli ablasısın. şiirlerdeki gibi.

eskilerden

8 Ocak 2013 Salı
bir barda oturuyordum dün gece, yanıma kırmızı başlıklı bir kadın yaklaştı. bir bira ısmarlarsan sana masal anlatırım dedi, otur dedim.sen kırmızı başlıklı kız mısın yoksa dedim? koca kadın olmuşsun. sen de dedi kocaman adam olmuşsun. ee neler geçti başından anlatsana dedim. hiç sorma dedi. senin dinlediğin zamanlardaki gibi temiz değilim artık dedi. o avcı vardı ya, beni kurdun midesinden çıkaran, sübyancı bir sapıkmış önce tecavüz etti bana sonra da sattı pezevenk. anneannem, annem ses çıkaramasın diye verdi üç beş kuruş. onaltıma geldiğimde çocuk aldırdım, babası öldürmekle tehdit etti beni, babası dediysem öyle adam gibi adam sanma avcıdan sonraki pezevengimdi benim, uyuşturucu illetine de onun zamanında başladım, beş lira için kaç adamla yattım biliyor musun? beş lira diyorum bir paket sigara parası. haplanıp gelmiş bi gün bu, çocuğu aldırdıktan sonra, elinde bıçak hiç çocuk sahibi olmayım diye rahmimi kesecekmiş. iki kere savurdu aha şuraya kasıklarıma doğru yere yığılmışım zor aldılar elinden bıçağı herhalde. bir hafta hastanede yattım. para istedi hastane nerden bulayım o kadar parayı kaçtım gene sokaklara, vesika alayım dedim bi ara keranede çalışırım, orası da başka bir pislik 22 yaşımdayım şimdi ama daha yaşlı gösteriyorum değil mi diye sordu. bi şey diyemedim kafa salladım sadece. demek benden küçüktü. ee dedim diğerlerinden haberin var mı? olmaz olur mu dedi. pamuğu görüyorum o da aynı yoldaydı benimle onu da prens düşürmüş, bi ara aynı adamla çalıştık, ama sonra o gitti, en son birisinin dostu olmuş diyorlar adam buna ev falan tutmuş, zenginmiş falan filan... alaattin ne oldu dedim haberin var mı? bıçakladılar onu öldü geçen kasımda ameliyat parası biriktiriyordu kadın olacaktı, en son ölmeden bir ay önce görmüştüm çok zor diyordu böyle yaşaması, bıktım artık.belki de intihar edecekti, külkedisi gibi. aa dedim o da mı öldü? tabi dedi o garipte bir divane oldu, kafayı kırdı sonunda bileklerini kesti. ayakkabısı oldu ya kralın oğlu evlendi onunla sonra herifçioğlu başka karılara gitti ne yalan söyleyim bana da geldi üç beş kez parası vardı, ama içkiden kumardan kalkmıyordu başı, para kaybeder bunu döver, içer bunu döver, çok çocuk istedi külkedisi hayata tutunacak bir daldı çocuk onun için ama olmadı işte vermedi allah, dayanamadı kafayı kırdı belki de kocası çok vurdu da delirdi, bi gün herif bi gitmiş eve kız yatakta yanında oyuncak bebek her yer kan içinde.bileklerini kesmiş anlayacağın. ali baba ne yapıyor dedim? içerde o dedi her yol vardı onda da haramilerle bir oldu mafya oldu, benim pek aklım ermez ama kara para mı ne aklıyormuş, bi para mevzusu olmuş şimdi içerde ama çıkar herhalde bir iki yıla. çıksa ne olacak ki yine girer.
birası bitti. bana müsade dedi. sağol bira için de. sen sağol dedim. gitti. kim bilir bu gece nerde, kiminle ve sigarası var mı?

kompozisyon

5 Ocak 2013 Cumartesi
merhaba adım klavye tıkırtısı,yirmi küsur yaşında bir bağımsızım. hobilerim arasında büyükşehirlerin keşmekeşinde kaybolmak, geceleri uyumak, gündüzleri uyuklamak ve hiç olmamışım gibi yaşamak var. beni seven bir kaç kişi var, onlar da mecburiyetten seviyorlar. ancak söylemiyorlar. adımın modern bir isim olmasını ve birilerine bağımlı olmayı öylesine isterdim ki. siyam ikizlerine bu yüzden hayranım. birilerine asalak olmadan bağlı yaşamak ancak onlara özgü. günün bana ayırdığı minimum onaltı saatimi hiç bir şey yapmadan tüketmeye özen gösteriyorum. bu sebeple tüketim kültürünün en sevmediği ancak zaman canavarlarını en sevdiği karakterlerdenim. bazı ilkelerim var. bunları oklarla açıklamamak bu ilkelerimden birisi. çünkü oklar zararlıdır. gitmek ve bir şeylere takılmak için varlar. eğer doğalarına aykırı davranırlarsa eyvah boşa gitti denir. eğer doğalarına uygun davranırlarsa bir şeylere yapışırlar.ve siyam ikizlerindeki bir kaynaşmadan çok farklıdır bu. herşeye rağmen oklar estetiktir ve okçular güçlü insanlardır. ben o kadar güçlü değilim. eğer o kadar güçlü olsaydım gücümü ok atmak için kullanır mıydım bilmiyorum. kesinlikle kullanmazdım. gücümü dünya barışı, yoksullara yardım etmek ve hayır kurumlarına bağış yapmak için kullardım. mesela kolumdaki kastan her ay bir parçasını düzenli olarak unicefe bağışlardım. bir miktarını türkiye erozyonla mücadele derneğine bağışlardım. aslında türkiye çöl olsun istiyorum. bu çok bencilce olabilir fakat çöl hayatını merak ediyorum. madem merak ediyorsun git yaşa o zaman diyebilirsiniz. bu da çok bencilce olacaktır. siz çöl hayatını merak etmiyorsunuz diye benim meraklarıma dayatma yaptığınız için. okyanus hayatını merak etseydim bir balık olmamı mı salık verecektiniz. bu sebeple sizlere kızıyorum. fakat türkiye çöl olmadığı için türkiyeye kızmıyorum. çünkü bir ülkeye kızılmaz. bir ülkeye herhangi bir duygu beslenmez. bu duygular sadece siyasetçilere ve siyaset bilimcilere yarar. ben herhangi bir duygumun birisine yarar sağlamasını istemiyorum. bu çok bencilce gelebilir. eğer bencilce geldiyse sizi bu yazıyı terk etmeye davet ediyorum.