içinden şiirler geçen şehirler yahut kereviz meselesi

10 Mart 2013 Pazar


yerleşik hayata geçeli beri, tarımla uğraşmayı bıraktım. artık kerevizi bulunca yiyorum, enginarı arada sırada arıyorum. açmıyor. sonra kendime bir dürüm güncellemesi yapıyorum. istanbula yerleşeli beri, tarımdan ziyada hayvancılıkla uğraşıyorum. tavuk ızgaranın yanına bazen haşlanmış sebze veriyorlar, o kadarcık tarım kime yeter. istanbulda yerleşik hayata geçeli beri yediğim ıspanak yemeği sayısı onyediyi geçmemiştir. belki geçmiştir. olsun olsun ondokuz olsun. istanbula yerleşeli beri yediğim meyve sayısı içtiğim meyve suyu sayısından az. ve market raflarında satılan pek çok meyve suyu doğala özdeş aroma kullanıyor. doğala özdeş aroma hiç sandığım şey değilmiş. öğrendiğimde bunu, daha doğrusu fark ettiğimde sunay akın'ın adının suna yakın olmadığını öğrendiğimde verdiğim tepkiyi verdim. fısıltıyla söylenmiş bir hassiktir. hani şu namazda selam verirken çıkan desibelde. istanbula yerleşeli beri henüz hiç haçlı seferi olmadı sanırım bu çağın getirdiği bir durum. insanlar artık daha az savaşıyor, daha çok birbirini yiyor ve kültür etkileşimi için seferlere ihtiyaç yok. düzeltiyorum haçlı seferlerine ihtiyaç yok. yoksa thynin karşılıklı seferleri kültür alışverişi için kullanılabilinir bir şey. vize ve pasaport işlemlerini hallettikten sonra. mesela benim dayım hacca gitmek istiyor. giderse belki anneme zemzem suyu getirir, tesbih getirir. annem mutlu olur. ben o mutluluğu görmem muhtemelen. çünkü ben istanbula yerleşeli beri, annem babam ve abim istanbula yerleşmedi. tarımdan kopmadı onlar. annem mevsiminde hala börülce yapar, bakla içi yapar. bakla yapar. bir keresinde bir ziyaretim esnasında börülce istemiştim benim için de yapmıştı. yedim eline sağlık demedim. ben zaten hiç eline sağlık demem, hiç demeyeyim. çok nadir eline sağlık derim yemek yapanlara. eğer çay ikramı yaptılarsa banko derim elinize sağlık diye. çünkü bedava ve ekstra bir gıdadır çay. yoksa çay sevmem ben, nesli tükense o bitkinin icetea şeftali neden satılmıyor artık acaba diye düşünürüm. gidip niğde gazozu alırım unuturum bile icetea şeftaliyi. okuduğum ilim bana ikame mallar diye bir şey öğretmişti. istanbula yerleşeli beri herhangi bir ilim öğrenmedim. belki biraz fıkıh biraz balistik biraz nümerik analiz çalışmalıyım.

4 yorum:

nenya dedi ki...

Dikkat bu bir subliminal mesajtır.
https://www.youtube.com/watch?v=x0zEkCCWW6g

la petite mort dedi ki...

mesaj alınmıştır. bir subliminal de benden.

https://www.youtube.com/watch?v=ezpmngOG2lI

Katun dedi ki...

e yerleşik hayata geçildiğine göre sanat...daha çok sanat olmalıdır!
sevdim, selam ile..

la petite mort dedi ki...

sanat ile ilgili bir yazı var blogda alfa insanı diye yerleşik hayat ve sanat deyince o aklıma geldi.